Showing posts with label at biniş stili. Show all posts
Showing posts with label at biniş stili. Show all posts

Tuesday, 8 March 2016

Çevgan oyunu (Polo) ve Savaş atı antrenmanı

Safevi İran'da bir Çevgan oyununu gösteren minyatür (1546)

Savefiler, Babüriler, Memlükler ve bilhassa Osmanlı ve Selçukluların askeri gücü süvari birliklerine dayalıydı yani atın çok önemli bir yeri vardı. Muharebeyi kazanıp veya kaybetmek atlara bağlıydı, bu yüzden atlarını özel eğitmeleri gerekiyordu. Süvari kuvvetleri üzerine dayalı orduların hemen hemen hepsi savaş olmadığı zaman atların idmanını sağlamak için oyunlar geliştirmiştir. Bunların bazıları Cirit, Kökpar veya Çevgan (Polo oyunu).
Polo oyunu Türkçe ismiyle Çevgan, veya Farsçası چوگان  çogan

Memlük Çevgan oynarken (Cam vazo 1300)

Savaş atları için Polo'nun faydaları:

  • Atın ve binicinin kaslarını geliştirir, mafsalları ve sinirleri kuvvetlendirir. Sakatlanma riskini azaltır
  • At ile iletişimi geliştirir, kargaşa anında binicinin komutlarını atın anlaması rutin hale gelir
  • Komutları sessiz ve kamçısız, sadece bacak ve üzengi ve eğerde ağırlık dengesini değiştirerek vermeyi rutin hale getirir (sonuçta savaşta da kamçı için elleriniz kılıç kalkan ile dolu olabilir. Savaş alanı atın sesinizi duymayacak kadar gürültülü olabilir...)
  • Aniden hızlanıp dörtnala kalkmak
  • Aniden durmak
  • Aniden sağa, sola veya geriye dönmek
  • Atın başka atları itebilmesini alıştırmak
  • Başka atlar ittirdiğinde yerinde durabilmek

Polo atı

Polo atları hakkında da biraz bilgi vermek isterim:

  • Atların ırkı genelde İngiliz atı (English Thoroughbred). (Bu atların asıl Türk atı olduğunu unutmayalım)
  • Büyüklüğü 150-160cm arası (cidago yüksekliği). Daha büyük olursa çeviklikten kaybeder, daha küçük olursa hızdan kaybeder. Yani bu büyüklük tam ortası ve mükemmeldir
  • Şimdi 'Arap atı olmaz mı' diye soran arkadaşlar olacaktır buna da değinmek istiyorum: olur ancak İngiliz atıyla daha başarılı olursunuz. İngiliz'in kıç kasları daha gelişmiş ve kısa mesafede daha hızlıdır örn top 5-10 metrede ve topa ilk ulaşmak istiyorsunuz. Aslında İngiliz Arap'dan her mesafede daha hızlıdır, sonuçta tescilli dünyanın en hızlı atı (ve yine unutmayın 'İngiliz' atını kaybettiğimiz 1686 Buda savaşından başlayarak Türk ve Arap atlarını karıştırarak elde ettiler ve 'İngiliz' damgasıyla tanıtıyorlar
Polocrosse atı


Yurtdışına taşınalı yaklaşık 6 senedir 'Polocrosse' denen bir sporu yapıyorum.
Polocrosse Polo'ya çok benziyor ama bazı farkları var:
Polocrosse:

  • Raketlerde yuvarlak ağ var ve topu içine alıp topu fırlatabiliyorsunuz. 
  • 4 yerine 3 kişi bir takım oluşturuyor. 
  • Biraz daha az kural var, oyun biraz daha sert. At üzerinde Rugby diyorlar..

Aşağıda geçen senenin (2015) Dünya Şampiyonası final maçını seyredebilirsiniz.
Atların güzelliğine, hızına ve çevikliğine bakın:
https://youtu.be/E2CiLHKibck 




Şimdi asıl konuya gelelim. Polo veya Polocrosse maçının kendisi zaten atlar için çok faydalıdır ancak buna da hazırlık için bazı egzersizler var ve bunları sizlerle paylaşmak istedim. Önemli olan yukarıda yazdığım gibi bunu kamçısız ve ses etmeden sadece bacaklar ve ağırlık dengesiyle yapabilmek. İyi dönebilmek için mümkün olduğu kadar ağırlığınız arkada olur, yani dik oturursunuz, öne eğilmezsiniz. Bu atın ön ayaklarını serbest kılar ve dönmesini kolaylaştırır. At arka ayaklarının üstünde dönmesi gerekir. Hafif dizginleri kullanabilirsiniz ama asıl bacak hareketiyle ata komut verirsiniz. Dönerken atın ayakları birbirine değebilir bu yüzden bandaj sarmayı tavsiye ederim.

1. Taklit / Ayna

2 tane 50m x 50m gibi bir sahada oynanır. Bir kişi kendi tarafında başlar ve hızlı manevralar yapar, örn hızlı dörtnala kalkar, sağa sola gider, yan yan gider, arkaya öne gider, durur, bir daha dörtnala kalkar vs.
Diğer binici de kendi tarafında ayna gibi hareketleri kopyalar ve aynı hızda olmasına çaba gösterir. Sonra değişilir.


2. Sağ mı sol mu?

Binici hızla bir direğe veya antrenöre doğru dörtnala gider. Son anda antrenör sağ veya sol der veya işaret eder. Binici ona göre sağa veya sola döner (direğe veya antrenöre değmeden tabiiki)


3. Köşe dönmece

10-15m arayla dörtgen olacak şekilde direkler veya huniler yerleştirilir. Binici her köşeye geldiğinde direğin etrafında 1 kez 360 derece dönüp bir sonraki köşeye doğru gider. Bu idmana ilk yavaş başlayıp sonunda hızlı dörtnalda yapılmalıdır


4. Slalom

5-6 direk veya huni slalom olabilecek şekilde dikilir. Binici yukarıdaki resimdeki gibi en hızlı şekilde direklerin etrafından geçer ve son direğe gelir. Bunu iki kişi veya takım ile yarış olarak da yapabilirsiniz.


5.  360 derece dönme


Bu egzersiz atın kıvraklığını ve çevikliğini geliştirir ve aynı zamanda ata dönerken bacaklarının nerde olması gerektiğini öğretir. Direkler veya huniler 15metre arayla dikilir. At hızlı dörtnala koşturulur, ilk huniye gelince 360 derece dönülür sonra bir sonrakine gidilir, sonuncuya gelince 360 derece dönüşten sonra hızlı dörtnala başlangıç noktasına geri dönülür. Bunu yine bir yarış olarak da yapabilirsiniz.


6. Kovalamaca
Biri kovalayan olur, biri kaçan. Kaçana 5 metre mesafe verilir ve kaçmaya başlar. Kovalayan yakalamasın diye sağ sol vs yapar. Kovalayan at diğer atı itebilirse kazanmış olur ve roller değişir. Bunu 5dk boyunca yapıyorsunuz.


7. 'L' idmanı
Binici ilk köşeye doğru dörtnala gider ve köşeye gelmeden dönmek için yavaşlar sonra döner. Sonra birdaha başlanır. Farklı pozisyonlardan başlanabilir örn köşeye sırtını dönük, yan vs.


Sunday, 21 April 2013

Tirkeş niye bacağa bağlanmaz

Atlı okçuluğa ilk başladığım zaman kendini Türk okçuluğu konusunda tek otorite diye tanıtan bir adam 'bak atlı okçuluk müsabakasında Moğollar tirkeşi iyicene bacağına dolamışlar sabit kalsın diye, sen de öyle yap' demişti.
O zamanlar aklım yatmadı ve yapmadım, faydası veya zararı ne olduğunu bilmiyordum ama müze örneklerinde öyle bir şey yok ve minyatürlerde de görünmüyor, onun için yapmadım. Vardır ecdadın bir bildiği dedim. Sonradan neden bacağa bağlanmadığını anladım, Türk tarzı biniş stili ile ilgili.
Ama ilk müze örneklerinde tirkeşlerin bağlanış biçimine bakalım:
Kassel müzesinde Osmanlı tirkeşin iç tarafı

Yukarıda görüldüğü gibi tirkeş beldeki kemere 3 ayrı yerden bağlı. Ortadan aşağıya doğru vücuda veya kemere herhangi bir sabitleme mekanizması yok. Aşağı bölümden birdaha bacağa falan bağlanmıyor. Üç noktadan bele/kemere sabitleniyor.

Türk biniş stili 
Türklerde ve Orta Asya halklarında ata 'ayakta' biniliyordu, bugünkü jokeylerin binişleri kadar abartılı olmasa da üzengilere basılıp ayağa kalkılıyordu. Buna uygun üzengiler kısa ve eyerin ön ve arka kaşları yüksek. Atın aşağı yukarı hareketleri bacakların hafif eğilip yine düzelmesi ile kontrol ediliyor ve dörtnal giderken vücudunuzun üstü ve kol/omuzlar aşağı yukarı hareketi yapmıyor, dümdüz aynı çizgide kalıyor ve bu atlı okçuluk için çok önemli. Usta bir biniş stili ile neredeyse tüm sarsıntılar yok edilebilir.
Türk biniş stili

Atlı okçuluk Türk atlı okçusu biniş stili
Türk biniş stili
Bacaklar sürekli hareket ettiği için tirkeşi bacağa bağlarsanız tirkeş bacakla beraber hareket edecektir ve sabitliyeyim derken tam ters etkiyi yaratmış olacağız. Tirkeş müze örneklerinde ve resimlerde görüldüğü gibi  bağlandığı taktirde bacak hareket etse bile tirkeş sabit kalacaktır. 

... Türk atlı okçuları bunu belki iki bin senedir geliştirdi ki tirkeş yukarıdaki şeklini aldı. Dediğim gibi, böyle detayları incelemekte fayda var ve daima ecdadın yöntemini kullanmak gerekir çünkü..
vardır bir bildikleri...